Fark edebilmek için deneyimlerden geçiyoruz.
İyi gelmediğini deneyimleyerek, iyi gelecek olduğunu düşündüğümüze ya da iyi gelene yöneliyoruz.
İyi gelecek olduğunu düşündüğümüze diyorum çünkü bazen onunda düşündüğümüz gibi gitmediği , iyi gelmediği sonuçlarla karşılaşabiliriz. Buna ne kadar açığız?
Bazen tekrarlayıcı deneyimlerden geçebiliyoruz. Bir yandan neden böyle olduğunu merak ederken bir yandan o şeye sonuç olacak nedenler doğurmaya devam edebiliyoruz. Tekrarlayıcı olsun olmasın bir şey iyi gelmeyen bir yerden dokunmaya başlayınca, iyi gelecek olan onu  anlamak oluyor. Çünkü artık fark ettiniz. Bir şeyler geliyor ve bana bir baksan mı diyor.
Anlamak üzere bakmaya başladığımızda arkada olup bitenler, hatırlananlar, kendini yeniden hatırlatanlar sürecin işbirlikçileri oluyor. Ve yeni yeni anlamlar doğuyor. Belki hep bildiğiniz ama artık farklı bir yerden farklı hisler duyduğunuz bir şey. Duvarınızda asılı olan bir resmin detaylarını görmeye başlamak, bu detayların resmin bütününe nasıl etki ettiğini anlamak gibi bir süreç. O detayları gördükten sonra gördüğünüz resim aynıdır ama zihninizde derinleşir. Katman katman görülebilir hale gelir.
Terapi süreçlerinde böylesi bir yerden çalışmaya başlayan farkındalık kası, fark ettiklerimizle derinlerimizi görebilmeyi, tekrarlayıcı, çelişkili ve bazen istenmeyen hallerimiz söz konusu olduğunda kendimize yaklaşabilmeyi sağlıyor.